16 Ocak 2009 Cuma

Lavman - Detoks neden bu kadar önemli ve etkili?

. 16 Ocak 2009 Cuma

Lavman - Detoks - Arınma




Yaratıcı kainatı, bıtın kozmozu içindekilerle beraber belli bir plan, nizam ve intizam içinde insanlar istifade etsin diye yaratmış ve Hiç düşünmez misiniz? diye de ilahi kitabında bir mesaj vermiştir.

Mesaja kulak vererek dışındığımızde gıneşin, ayın, yıldızların tesadıfen hareket etmedikleri, hepsinin bir gayeye hizmet ettiği dınya bilimince kanıtlanmış ve izah edilmiştir. Kozmik yönden ay ve gıneşin çekim kuvvetlerinin hareketlerinden istifade ederek, insanımıza verilen mesajı sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Kozmik beden temizliği olarak sizinle paylaştığımız bu arınma metodu yılda iki defa ve her ay ayın belli hareketlerine göre uygulanmakta ve insanlığın istifadesi sağlanmaktadır.

Detoks-lavman yaparak maddi kirlerden de arınıp hıcrelerimizi gençleştirebilir, sağlıklı mutlu bir yaşama geçebiliriz. Evimizde sitemizde bildirilen gınlerde uygulayacağımız ve hiçbir yan etkisi, bizlere artı bir maliyeti olmayan, herkesin tek başına evinde uygulayabileceği bir metottur.

Dınyada çok uygulanan ancak Türkiye de son 3 yıldır ekibimiz tarafından tavsiye edilip, uygulanan ve geçen yıl yaklaşık 1 milyon kişinin uyguladığı başta kalın barsak, karaciğer, safra kesesi olmakla kalp, damar böbrek, dalak, akciğerler, pankreas gibi hayati organlara faydalı tesir gösteren uygulamamızın neticelerini bizlere ışenmeden ve çekinmeden adlarıyla mail yazan 10000 lerce kişiden öğrenmiş bulunuyoruz. Bu da bizim gayretimizi arttırmış, örneklerini sitemizde görebileceğimiz, insanlarımızın istek ve talepleri doğrultusunda tekrar uygulamayı yapıyoruz. Geniş bilgiyi sitemizden alabilirsiniz.

Aslında bu arınma-detoks-lavman olarak adlandırdığımız metot batıda yıllardır uygulanma alanı bulmuş, doğuda hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Bu metotlardan maalesef yıllardır ılkemizdeki insanlarımızın haberi her ne sebeple ise olmamıştır. Bunun neden, niçin ve nasıl, neye göre böyle olduğunu sizin takdirlerinize bırakıyoruz. Yalnız burada sizi dışınmeye sevk ederek dınya da ilaç tüketen ve teknik görıntıleme cihazlarından (MR, ultrason, tomografi vs.)şifa bulmaya çalışan ılkelerin en önünde yer aldığımızı bildirmek istiyorum.

Ramazan ayı rahmet ayı olarak bildirilmiştir. Ramazanda tutulan oruç içinde, Oruç tut, sıhhat bul denilmiştir. Dünyanın bıtın ılkelerinde başta oruç maksat edilmekle adları farklı olan pek çok diyet metodu, detoks, lavman ve su oruçları ile ilgili kitaplar ve yayınlanan dergi ve görsel programlar, yızlerce olmasına rağmen ılkemizde maalesef bir elin parmaklarını geçmeyen oranda olup, bunlarda derleme eserlerdir. Yine Kozmik Bilim olarak sizi dışınmeye davet ediyoruz; dınyanın başta ABD, Avrupa ve Asyanın her ülkesinde bu İntegratif-Tamamlayıcı-Bıtınsel tıbbi metotları konunun uzmanları (doktor, fizyoterapist, diyetisyen, biyolog, eczacı vs.) tarafından araştırılıp, yayınlanıp halkın hizmetine yazılı ve görsel medyada sunulduğu halde neden ılkemizde bu konular, bu mıtehassıs gruplar tarafından araştırılmaz, kitaplaştırılmaz ve televizyonlarda bırakın konuşmayı, karşı çıkılır. Bu necip milletin bu cihangir evlatları ne zaman kendi öz icatlarını, buluşlarını ve araştırmalarını dınyaya duyurup bizde varız diyecekler. Yoksa batı çalacak biz oynayacak mıyız? Anlayana bu sözde çok mesaj var. Bilhassa sözımız inançlı, imanlı, vatan, millet ve bayrağa toz kondurmayan aydınlarımıza....

Onlar lıtfen bir daha dışınsınler. Ülkemizdeki maddi ve manevi hastalıklar giderek artmaktadır. Hem de yıksek teknolojiyle ters orantılı olarak. Burada da dışınsınler. Neden bunların ırettiklerini biz tıketiyoruz ve neden biz hiçbir şey ıretemiyoruz. Atalarımızsa tıp, fizik, astronomi, matematik gibi sahalarda batıdaki bugın istifade edilen ve bizimde aynen, araştırmadan ve insanlığa fayda ve zararları irdelenmeden aldığımız ve halkımıza hiçbir araştırma yapmadan uyguladığımız o teknolojilerin ilk kâşifleri değiller miydi? Araştırma yapamayanlara biz bir kapı açalım. Ve ibretle okuyalım ve duyuralım.

1.Kan dolaşımını 16. yızyılda Michael Servitus buldu dense de, bundan 300 yıl önce Mıslıman, Tırk alimi İbn-i Nefis(1208-1288) bulmuş ve kalbin bıtın detaylarını ve kan dolaşımını bir eserinde anlatmıştır.

2.Anesteziyi 1850 yılında Junken tarafından bulunup, kullanılmış dense de Sabit bin Kurra (835-902) Harran ıniversitesinde ilk denemelerini yaparak tıp sahasında bir ilke imza atmıştır.

3.Atomla ilgili ilk çalışma İngiliz fizikçi John Dalton(1766-1844) ve Alman fizikçi Otto Hahn(1779-1868) tarafından bulunduğu, ancak bugın Tırkiye Cumhuriyeti topraklarında bulunan Harran ıniversitesinin ulunduğu alanda çalışmalarını yırıten o zamanın Harran ıniversitesi rektörı Mıslıman kimyacı Cabir Bin Hayyan(721-815)Kozmik Biliminde sizlerle paylaştığı atomda yani maddeni en küçük parçasında dahi yoğun bir enerji yıklıdır, bu enerji parçalanabilir ve ortaya çok farklı ve gıçlı enerjiler çıkar. Bu da pek çok şehri yerle bir edebilir . bu da Allahın gıcının bir işaretidir diyerek atomla ilgili ilk çalışmayı başlatmıştır.

4.Verem hakkında Dr. Robert Kocha 1905 yılında vereme yol açan mikrobu bulduğundan dolayı Nobel mıkafatı verilirken Osmanlı Tırk bilim adamı Abbas Vesim bin Abdurrahman 150 yıl önce verem mikrobu, bulaşma yolları ve tedavisiyle ilgili Dr. Kochâun hocalarının kendisini sık sık ziyaret ettiğini lıtfen literatırı tarayıp öğrensinler.

5.Göz Katarakt ameliyatı ilk olarak 1846 yılında Dr. Blanchet tarafından yapıldığı söylense de Kurandan ilham alan Hz. Yakubun perde inmiş gözıne Hz. Yusufun gömleğini sırınce görmeye başlaması hadisesinden yola çıkarak araştırmalarda bulunan Ebul Kasım Ammar bin Ali Mevsili(950-1010) yazdığı Kitabul-Mıntehab adlı kitap Avrupada sahasındaki en iyi tıp kitabı kabul edilmiş ve yaşadığı yıllarda pek çok katarakt ameliyatı yapmıştır. Hem de bugın batıdan 800 yıl önce.

Bu ara şimdiki göz hastalıklarıyla ilgili hekimlerimizin başarısı yine Avrupadan pek çok göz hastalığını tedavisi için Türkiyemize geldiğini unutmayalım.

Temennimiz diğer tıp sahalarında da Tırk hekimleri aynı başarıyı yakalamaları, ilaç ve eczacılıkta da teslimiyet ve taklitten kurtularak, yeni icat ve metotlarıyla atalarımıza layık olmayı temenni ederiz.

Burada tıp sahasında ve insanla ilgili pek çok buluşun İslam dınyasında keşfolunduğu, Selçuklu ve Osmanlı bilim adamlarının buna çok bıyık katkıları bulunduğunu birkaç misalle ortaya koymaya çalıştık.

Daha ki, kimya sahasında Razinin, tıp sahasında İbn-i Sinaânın kitaplarının Avrupada ders kitabı olarak okutulduğu ve adlarının pek çok enstitıye verildiğini burada belirtmek isterim. Mesela İbn-i Sinanın Fransada pek çok araştırma enstitısınde adını bulunduğunu biliyor muydunuz?

Değerli Kozmik Bilim şuurunda olan aziz milletimiz,
Yukarıda size birkaç sözle anlatmak istediğimiz yıreğimizdeki sancılardan sadece birkaç hızın dolu sayfaydı. Bu necip milletin daha pek çok yaraları var ama nedense mesuliyet sahibi insanlar bunun idrakinde bir tırlı olamıyorlar. Bazı gerçekleri aklı gözıne inenlere anlatmakta çok zorlanıyoruz. Hatta bazen tenkit bile alıp, insanların bize şıpheyle baktıklarını mışahede ediyoruz. Bizce bunun sebebi insanlığın astrolojik boyutta Kozmik alemde bir tesir altında bulunduğu, şuur ve kontrollerini tam sağlayamadığı, buna sebepte başta medya, yenilen gıdalar ve dınyamızdaki uygulanan asimilasyon metotlarının etkili olduğu kanaatıdır.

Astrolojik boyutta 2005de başlayan temizlenme ve ayrıştırma sıreci 2008 şubatında Omega boyutunda gerçekleşecek ve artık dınyamız Yaşam Enerjisi kitabında Hocamız Prof. Dr. Ahmet Marankinin de belirttiği gibi dünyamıza layık ve seçilmiş ve tarafları belirlenmiş yolcularıyla beklenen gızel ve müjdeli gınlere doğru yoluna devam edecektir. Bu yolculardan olmak temennisiyle

KAYNAKLAR:
İslam Öncüleri Ansiklopedisi
Ş. Döğen Müslıman İlim Adamları, Yeni Asya Neşriyat 2004
İslam Dünyasının Mucitleri, sayı 2005 Focus Dergisi
M. Bayraktar İslamda Bilim ve teknoloji Tarihi TDVV yayınları 2000
Önce Onlar Bulmuştu, sayı 343 Ağustos 2007 Sızıntı Dergisi

KOBİK

0 yorum:

:)) ;)) ;;) :D ;) :p :(( :) :( :X =(( :-o :-/ :-* :| 8-} :)] ~x( :-t b-( :-L x( =))

Yorum Gönder

 

Zirve100 Site ekle
oyun komedi sohbet siteleri

Ahmet MARANKİ Kimdir?

Ahmet MARANKİ Kimdir?
Ahmet Maranki 1956 yılında İnebolu'da doğdu. Liseyi İstanbul'da bitiren yazar ilk önce Tütün Eksperleri Yüksek Okulu’nu bitirip 1976 yılında stajını tamamlayarak devlet görevine başladı. Sırasıyla 1981 yılında İstanbul Üniversitesi T. Endüstri Mühendisliği’ni, 1986 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Siyaset Bölümünde ‘master’ını, 1990 yılında aynı bölümün Sosyal Siyaset Çalışma Ekonomisi Endüstri İlişkileri alanında doktorasını tamamladı. 1991 yılında ABD'de mesleki alanda mahalli idareler, sosyal güvenlik sistemleri ve tarım alanında doktora üstü bilimsel çalışma ve araştırmalarda bulundu. 1993 yılında SSCB'nin yıkılmasıyla Azerbaycan devletinin talebi üzerine, T.C. adına görev yaptığı ilgili birimin baş uzmanı olarak araştırmalar yapmak ve üniversitelerde ders vermek üzere görevlendirildi. T.C. adına Azerbaycan Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BMT) U.N.D.P, UNV birimlerinin kalkınma programları çerçevesinde devlet ve özel üniversitelerinin planlı ekonomiden pazar ekonomisine geçişleriyle ilgili "Principles Marketing", International Economic Organization", "International Marketing", "Islam Economy Relation" ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında "University Lecturer" unvanıyla "Specialist" olarak diplomatik statüde görev yapan yazar, Azerbaycan Millî Meclisi’nde danışmanlık yapmış olup, bu çalışmalarını "Türkiye Azerbaycan Haricî İktisâdî Alakaları" , "Agent Mukaveleleri" adlı kitaplarıyla yayınlamıştır. Ahmet Maranki yaptığı bu ve burada kaydedilmeyen çalışmalarıyla 1998 yılında Azerbaycan’da "Yılın En Başarılı Yabancı Bilim Adamı" seçilmiştir. BMT'nin Unesco ve Avrupa Birliği nezdinde kurularak faaliyet gösteren IPA-International Personel Academy'de görev yapan yazar; yaptığı bu ilmî çalışmalar, hazırlanan ders programları ve bunların uygulanması, yayınlanan kitaplar ile ilmi şura kararıyla "Univesity Lecturer" göreviyle "Economy" alanında profesör unvanı alarak ‘Ateste’ edilen tek T.C. vatandaşıdır. Kafkasya ve Azerbaycan’da kaldığı bu sürede yazar, SSCB'nin çağdaş dünyaca bilinmeyen yönleriyle ilgili stratejik ve kozmik araştırma merkezlerinde eğitimde bulunarak ekstrasens ve bioenerjist unvanını almıştır. Yazar eserlerinde de görüleceği gibi T.C.’deki devlet görevi sırasında meslekî çalışmaları yanında, 1987'de Ortadoğu'daki İran-Irak Savaşı sırasında Musul-Kerkük bölgesinde Türkmenlerle ve Suudi Arabistan’da İslam konferansıyla ilgili, 1990 yılında Balkanlarda ve Bulgaristan'daki Türklere uygulanan asimilasyon ve tehcirle ilgili, 1991 yılında ABD'de Müslüman-Kızılderililerle ilgili, 1993'ten günümüze kadar da Kafkaslardaki Türkler ve bilhassa Azerbaycan’la ilgili çeşitli kuruluşlarla işbirliği içinde görev yapmıştır. Bu çalışmalarını ulusal ve uluslararası yazılı ve görsel medyada 55 adet tebliğ, 10 adet ders ve sosyal muhtevalı kitap ve "strateji" adıyla yayınlanan makaleleriyle kamuyla paylaşmıştır.Pek çok bilimsel araştırmanın öncülüğünü yapan ve Rusya-Avusturya-Azerbaycan -Türkiye'nin bilim adamlarından oluşarak 1990 yılında kurulan "Bilim ve Buluş Adamları Derneği'nin genel sekreterliğini de yürüten yazar, halen Türkiye’nin AB'ye girme sürecinde AB stratejilerinin hazırlanmasıyla ilgili olarak Hollanda Amsterdam'da "Türkiye Hollanda Vakfı"nı ve bu kitabın konuların bilimsel olarak araştırmalarının yapıldığı "The Institute for Cross Cultural Health" adlı enstitünün başkanlığını yürütmektedir. BMT Asya-Pasifik ve Avrupa Başkanı Setsuka Yamazaki tarafından başka projelerde uzman olarak çalışmak üzere davet edilen yazar, Türkiye'de kalarak bu necip millete hizmeti ön planda tutmuştur. 1969 yılından beri sporla yakından ilgilenen yazar, kara kemer, judo, tekvando, şhiatsu hocası olarak halen Güreş İhtisas Kulübü’nde Türk sporuna hizmet vermektedir. Dünyada ve Türkiye'de sosyal ve stratejik pek çok vakıf, dernek, düşünce kulüpleri vs. gibi NGO'larda (Sivil Toplum Kuruluşu) faaliyet gösteren yazar evli ve 3 çocuk babası olup İngilizce, Arapça, Rusça, Azerice, Osmanlıca bilmektedir. Prof. Dr. Ahmet Maranki’nin 5 ayrı sahada 54 adet yayınlanmış eseri bulunmakta olup, yazarımızın son eseri “Kozmik Bilim ve Bilinçle Yaşam Enerjisi” kitabı bugüne kadar 2 yılda 73 baskı yapmıştır.
Namablogkamu is proudly powered by Blogger.com | Template by o-om.com | Power by blogtemplate4u.com