29 Ocak 2009 Perşembe

kozmik-bioenerji

. 29 Ocak 2009 Perşembe

Kozmostan gelen ve orada daima mevcut olan bioenerji yeryüzünde bulunan insan organizmasının hücrelerine, bitki tohumlarına, yani çevremizde bulunan bütün canlılara "moleküler" seviyede etki eder.



Bugünkü ilmin kabul ettiği gibi, kozmik bioenerji; hücrelerin ilk önce dış membranı seviyesinde iyonların geçirgenlik yeteneğine etki ederek, membran düzeyinde iç ve dış iyonların farklılığını oluşturarak elektrik potansiyel farkını ortaya çıkarıp hücrenin elektrik geçirgenliğinin değişmesine sebep olur. Böylece aynı zamanda hücre içinde bulunan organoidler ve onlarda bulunan polimerlerin poliyarlığı değişmekle bu polimerlerin kuruluşunda konformasyon yani değişiklik ortaya çıkar.

Hücre seviyesinde bu şualar, radyo dalgaları ve biyolojik aktif hücrelerde fizyolojik aktif maddelerin ortaya çıkmasına etki eder, böylelikle fizyolojik aktif maddeler esasen birleştirici olan hücrelerde sentez olunur. Böylelikle aktif maddeler kateholominler, prostoglendinler, kininler ve diğerlerinde ilk önce kan devrini ve maddelerin mübadelesini hızlandırır. İşte bu reaksiyonlar pozitif yüklü dalgaların etkisi ile hızlanır. Böylelikle hücrelerde olan enerji jenerasyonuna yardım ederek hücre dahilindeki proseslerini -proteinlerin parçalanmasını, sulu karbonların, ATP'nin sentezini ve parçalanmasını, sulu karbonların, yağların enerji kaynağına dönüşmesini- sağlayarak enerji kaynağı olarak istifade olunmasını hızlandırır. Biz bu izahlardan sonra diyebiliriz ki, organizmaların ihtiyacına bağlı olarak bu her iki (pozitif=müspet, negatif=menfi) enerji çeşidinden de yararlanmak, her zaman için mümkündür.



Sonuç itibariyle, "kozmos"ta daima mevcut olan bu enerji çeşitlerinin birbirine oranlarının bozulmasını yani müspet veya menfilerinin azalıp çoğalmasını, organizmaların "hastalanması" ile izah etmek mümkündür.



21. yüzyılın internet çağında teknik gelişmelerin bugünkü seviyesi ve gelecekteki perspektifleri bize şunu göstermektedir ki, “globalleşen; ekolojik problemlerin yükselen bir ivme gösterdiği ve bu ivmenin katlanarak arttığı, yaşlanan dünyamızdaki insan topluluklarına bütünüyle ve ayrı ayrı şahıslar seviyesinde psiko-emisyonel yüklenmelerin giderek artışı, dengelerin bozulması, insan, çevre ve sağlık sistemine yeni bakış açılarının zorunluluğunu” ortaya koymuştur.



İnsanların içinde yaşadıkları tabiatın ayrılmaz bir parçası oldukları hiç kimse tarafından reddedilmesi mümkün olmayan bir gerçektir.



Fakat insanın tarihî seyri içindeki antropojenik faaliyeti, içinde yaşadığı tabiattan gitgide "uzaklaşması" ve çevrenin doğallığının yapay şekilde değiştirilmesi; insanlık için çözülmeyecek problemleri de beraberinde getirmektedir.



Bu gerçekleri göz önüne alarak bahsedilen bu sistemin karşılıklı etki ve alakalarının öğrenilmesi gerekir. Biyolojik bir sistem gibi insanın bioenerjetik ve kozmoz enformasyonundan nasıl istifade edebileceğinin, insanın ve yeryüzündeki başka bütün canlı organizmaların korunmasının, sağlamlaştırılmasının ve bu amaçla bioelektronik cihazların geliştirilip istifade alanlarının artırılarak nazari araştırmaların yanında uygulama alanlarının genişletilmesinin gerekliliği ortaya konulmalıdır.



Bu konunun önemine binaen eski S.S.C.B'de dünyayı iki bin yılında bahsi geçen tehlikelerden korumak ve bu asrın bu harika teknolojisine sahip olmak amacıyla uzun yıllar süren bir çalışma başlatılmış ve kozmosdaki enerjiden istifade edilerek hazırlanan bir merkez Kafkasya'da kurularak çalışmaya başlamıştır.



Bununla ilgili tüzel ve özel gönüllü kuruluşlar ilmî, metodik çalışmalarını, "Azerbaycan Türkiye Bilim ve Buluş Adamları" birliği olarak dünyaya tanıtmaya gayret göstermektedir. Bu merkezde pek çok bilim adamı görev yapmıştır ve yapmaktadır. Bugün bu merkezde yüksek kozmik bioenerjili değişik ürünler elde edilebilmekte ve enerji yüklü ürünlerin ve enerjiyi "uzak mesafelere transfer edebilme" parametrelerinin sınırları tayin edilebilmektedir.



Bu teknolojiden, yani radyo dalgalarıyla teşhis koyma ve tedavi yönteminden, ABD'nin Teksas eyaletindeki merhum Michael De Bakey'in de başkanlık ettiği tıbbî araştırma merkezinde de zaman zaman yararlanılmaktadır.



Kafkasya'da kurulan bu kozmik bioenerji merkezinde müsbet potansiyelli (etkili) kozmik bioenerjinin muhtelif materyallere verilebilmesinin optimal rejimi tecrübe edilmektedir. Ayrıca bunların faydalı olduğu kozmik enerji ile ilgili teknik aletlerce tespit edilerek ilim merkezlerinin resmî raporlarıyla yayınlanmıştır.



Bu kozmik merkezde yapılan faaliyetlerden ortaya çıkan sonuçlara göre elde edilen bioenerjistik aktifliğe sahip her alanda istifade edilen bu materyallerin muhtelif proseslere ve alanlara etki mekanizmasının öğrenilmesi daha da geliştirilip bundan sonraki çalışma ve araştırmaların derinleştirilerek yapılması, bizi, bugün gelinen noktadan çok daha ileriye götürme konusunda umutlandırıyor.



Kozmik merkezde bugüne kadar yapılan deneme çalışmaları hastanelerde, kozmik araştırma merkezlerinde, üniversitelerde devam etmiş, bugün gelinen noktada Azerbaycanlı, Rus ve Türk araştırmacıların başarılı çalışmaları sonucunda tıp, sanayi ve tarım alanında müşahhas, elle tutulur sonuçlar elde edilmiştir.

Kozmik merkezde, ilk elde edilen "kozmik enerji etkili malzeme" özel bir "know-how" teknolojisi ile üretilmiştir. Bu teknolojiler; yapısında kozmik fezada bulunan 1016 mikrona kadar olan mikroorganizmaları üzerinde toplayan "özel fermentteki silikat bileşimleri" şeklinde izah edilebileceği gibi; bir başka deyişle kompleks iyonlu (Na, K, Ca v.s) alimosilikat tertipli "yüksek enerjili bir malzeme" şeklinde de izah olunabilir.

Bu malzeme SIO2, Al2O3; Na2O, SIO2 veya başka oranlarda aktif iyonların miktarını, amaca uygun formda seçerek malzemeye değişik, gerekli olan özellikler verilebilmektedir.



KOZMİK SU

Bu aktif iyonlar malzemelerdeki serbest su moleküllerine, keza kristalleşen su moleküllerinin H-OH bağlantısına etki ederek ve aralarındaki mesafeyi değiştirerek serbest radikallerin oluşmasına sebep olurlar. Bu arada tek olan hidrojen radikali çevreden absorbe edilen bazı bileşmelerden CH3, C6H5 ve ayrıca dengelenmemiş elektronları olan aktif ve kinetik serbestliğe sahip olan diğer radikallerin de oluşmasına sebep olabilmektedir.

Günümüz Teknolojısı ve Kozmık Enerjı

Bütün bu çalışmalarda tespit edilmiştir ki, kompleks iyonlu alimoslikatın terkibini oluşturan elemanların belli oranlarda malzemenin bütün hacminde radikallerin oluşması prosesi çevre ile sürekli bir temas ve kozmik ışınlanmanın sonucunda da bu temas aralıksız devam etmektedir.



İşte bu özellikten dolayı malzeme daima bioenerjik akümülatör gibi çalışıp, oluşturduğu, "Kozmik Enerji", "Radyo Dalgasını" gerekli olan materyallere veya gerekli görülen bütün canlı organizmalara transfer edilebilme imkan ve şartlarını sağlamaktadır.

Yapılan bütün bu ilmî çalışmalar sonucunda mevcut teorik teamüller ve anlayışlar, oluşan bu "kozmik bioenerjinin" potansiyel dalga karakterli bir hareketliliğe sahip olduğunu ve belli bir frekans aralığında yayıldığını bize göstermektedir.



Bu serbest radikallerin sinüsoidal hareket hız-frekansına ve radikaller arası mesafesi değiştirilmiş su moleküllerinin hareket hız-frekansına esas olarak yapılan hesaplamalar göstermiştir ki, kozmik bioenerjik şualanma 10....100 mikrometre aralıklar arasındaki dalga uzunluğunda ve 3,5.106-3,5.107 Hertz hız-frekans sınırında yer almaktadır. Bu "Hız Sınırı" canlı hücrelerin yaydığı enerji ile çok yakın bir ilişki ve ilgiye sahiptir.



İşte bu bioenerjik şualanmanın yukarıda tespit edilen parametrelerde olması, direkt olarak, hücre yüzeyinde yer alan prosesleri doğrudan etkilemektedir.



Bildiğimiz gibi hücre içindeki maddeler mübadelesinin (protein, albümün, karbohidrojen, karbohidroksit ve mineral mübadelesi) yer alması, hücrenin dış plazmatik membran tabakasının ultra mikroskobik mesamelerden hücrenin beslenmesi, yaşayıp büyümesi için hücreler arası sıvıda erimiş maddelerin geçmesi ve maddeler mübadelesi sonucunda oluşan atıkların ve ifrazatın dışarı atılması ile nitelendirilir. İşte bütün bu proseslerin normal olarak gerçekleşmesinde hücrenin "elektrik potansiyelinin" rolü esastır.



Çeşitli sebepler sonucunda oluşan "hastalanma" hallerinde hücre yüzeyinde biokimyevî proseslerin bozulması sonucunda hücre membranı ve hücrenin tamamen sıkılıp genişlemesi zorlaşır ve hücredeki atıklar ve diğer ifrazat toplanıp hücre içinde kalır.

"Bioenerjik şualanmanın" dalga uzunluğu "hücrelerin ölçüleri" ile kıyaslanabilecek ölçülerde olduğundan yani kıyaslanabileceğinden fermentlerin iştiraki ile gerçekleştirilen biokimyevi reaksiyonların hızı; bioenerjik dalga hızına uygun olduğundan dolayı hücrenin aktifleşmesi ve hücre içindeki maddeler mübadelesinin normalleşmesi mümkün olabilmektedir.

Eğer bioenerjik şualanma ile etkisi belli bir zaman içinde muntazam olarak devam edilirse hücrede enerji emilmesi-yutulması ile gerçekleşen biokimyevi reaksiyonlar hızlanır ve böylece enerjinin ayrılması ile gerçekleşen reaksiyonların aktifleşmesi sağlanır.

Sonuç itibariyle yukarıdaki bu proseslerin belli bir "nizam" ve "intizam" içinde gerçekleşmesi ile yeni hücrenin seviyesinde-yüzeyinde bir biokimyevî reaksiyonun yürümesi için gerekli olan enerjinin yanında bulunan diğer hücrede bir biokimyevi reaksiyon oluşturduğumuzda birbiriyle mübadele olur ve hücrenin metabolizması da böylelikle yenilenir (rezonans etki).



Böylelikle ortaya çıkarılan değişik parametrelerdeki kozmik bioenerjik şualanma ile ve şualanmış değişik formadaki materyallerle direkt hücre yüzeyinde bitkilerde ve hayvanlarda yer alan prosesleri etkileyerek "tedavi-proflaktik amaçla" insan sağlamlığının çeşitli alanlarında uygulanması mümkün olmaktadır.



Bundan başka değişik parametrelerdeki "kozmik bioenerjik şuaların-dalgaların" "toprak yapısına" uygulanmasıyla topraktaki iyonlaşma ile bio-ultra ses dalgaları meydana gelmesi sonucunda topraktaki "bütün canlılara" etki ettiği gibi onların yüksek inkişaflarına ve topraktaki insan sağlığına zarar veren "toksik" "atık, zararlı" maddeleri de parçalayarak yüksek enerjili canlı bileşimlerin oluşmasında da kullanılabilmektedir.



Bugüne kadar yapılan araştırmalarla sanayi alanında da değişik olumlu sonuçlar alınması "kozmik bioenerjik şua dalgaların" pek çok alanda uygulanma imkanı olduğunu göstermiş ve bu yapılan araştırmalar sonucunda ispatlanmıştır.

0 yorum:

:)) ;)) ;;) :D ;) :p :(( :) :( :X =(( :-o :-/ :-* :| 8-} :)] ~x( :-t b-( :-L x( =))

Yorum Gönder

 

Zirve100 Site ekle
oyun komedi sohbet siteleri

Ahmet MARANKİ Kimdir?

Ahmet MARANKİ Kimdir?
Ahmet Maranki 1956 yılında İnebolu'da doğdu. Liseyi İstanbul'da bitiren yazar ilk önce Tütün Eksperleri Yüksek Okulu’nu bitirip 1976 yılında stajını tamamlayarak devlet görevine başladı. Sırasıyla 1981 yılında İstanbul Üniversitesi T. Endüstri Mühendisliği’ni, 1986 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Siyaset Bölümünde ‘master’ını, 1990 yılında aynı bölümün Sosyal Siyaset Çalışma Ekonomisi Endüstri İlişkileri alanında doktorasını tamamladı. 1991 yılında ABD'de mesleki alanda mahalli idareler, sosyal güvenlik sistemleri ve tarım alanında doktora üstü bilimsel çalışma ve araştırmalarda bulundu. 1993 yılında SSCB'nin yıkılmasıyla Azerbaycan devletinin talebi üzerine, T.C. adına görev yaptığı ilgili birimin baş uzmanı olarak araştırmalar yapmak ve üniversitelerde ders vermek üzere görevlendirildi. T.C. adına Azerbaycan Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BMT) U.N.D.P, UNV birimlerinin kalkınma programları çerçevesinde devlet ve özel üniversitelerinin planlı ekonomiden pazar ekonomisine geçişleriyle ilgili "Principles Marketing", International Economic Organization", "International Marketing", "Islam Economy Relation" ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında "University Lecturer" unvanıyla "Specialist" olarak diplomatik statüde görev yapan yazar, Azerbaycan Millî Meclisi’nde danışmanlık yapmış olup, bu çalışmalarını "Türkiye Azerbaycan Haricî İktisâdî Alakaları" , "Agent Mukaveleleri" adlı kitaplarıyla yayınlamıştır. Ahmet Maranki yaptığı bu ve burada kaydedilmeyen çalışmalarıyla 1998 yılında Azerbaycan’da "Yılın En Başarılı Yabancı Bilim Adamı" seçilmiştir. BMT'nin Unesco ve Avrupa Birliği nezdinde kurularak faaliyet gösteren IPA-International Personel Academy'de görev yapan yazar; yaptığı bu ilmî çalışmalar, hazırlanan ders programları ve bunların uygulanması, yayınlanan kitaplar ile ilmi şura kararıyla "Univesity Lecturer" göreviyle "Economy" alanında profesör unvanı alarak ‘Ateste’ edilen tek T.C. vatandaşıdır. Kafkasya ve Azerbaycan’da kaldığı bu sürede yazar, SSCB'nin çağdaş dünyaca bilinmeyen yönleriyle ilgili stratejik ve kozmik araştırma merkezlerinde eğitimde bulunarak ekstrasens ve bioenerjist unvanını almıştır. Yazar eserlerinde de görüleceği gibi T.C.’deki devlet görevi sırasında meslekî çalışmaları yanında, 1987'de Ortadoğu'daki İran-Irak Savaşı sırasında Musul-Kerkük bölgesinde Türkmenlerle ve Suudi Arabistan’da İslam konferansıyla ilgili, 1990 yılında Balkanlarda ve Bulgaristan'daki Türklere uygulanan asimilasyon ve tehcirle ilgili, 1991 yılında ABD'de Müslüman-Kızılderililerle ilgili, 1993'ten günümüze kadar da Kafkaslardaki Türkler ve bilhassa Azerbaycan’la ilgili çeşitli kuruluşlarla işbirliği içinde görev yapmıştır. Bu çalışmalarını ulusal ve uluslararası yazılı ve görsel medyada 55 adet tebliğ, 10 adet ders ve sosyal muhtevalı kitap ve "strateji" adıyla yayınlanan makaleleriyle kamuyla paylaşmıştır.Pek çok bilimsel araştırmanın öncülüğünü yapan ve Rusya-Avusturya-Azerbaycan -Türkiye'nin bilim adamlarından oluşarak 1990 yılında kurulan "Bilim ve Buluş Adamları Derneği'nin genel sekreterliğini de yürüten yazar, halen Türkiye’nin AB'ye girme sürecinde AB stratejilerinin hazırlanmasıyla ilgili olarak Hollanda Amsterdam'da "Türkiye Hollanda Vakfı"nı ve bu kitabın konuların bilimsel olarak araştırmalarının yapıldığı "The Institute for Cross Cultural Health" adlı enstitünün başkanlığını yürütmektedir. BMT Asya-Pasifik ve Avrupa Başkanı Setsuka Yamazaki tarafından başka projelerde uzman olarak çalışmak üzere davet edilen yazar, Türkiye'de kalarak bu necip millete hizmeti ön planda tutmuştur. 1969 yılından beri sporla yakından ilgilenen yazar, kara kemer, judo, tekvando, şhiatsu hocası olarak halen Güreş İhtisas Kulübü’nde Türk sporuna hizmet vermektedir. Dünyada ve Türkiye'de sosyal ve stratejik pek çok vakıf, dernek, düşünce kulüpleri vs. gibi NGO'larda (Sivil Toplum Kuruluşu) faaliyet gösteren yazar evli ve 3 çocuk babası olup İngilizce, Arapça, Rusça, Azerice, Osmanlıca bilmektedir. Prof. Dr. Ahmet Maranki’nin 5 ayrı sahada 54 adet yayınlanmış eseri bulunmakta olup, yazarımızın son eseri “Kozmik Bilim ve Bilinçle Yaşam Enerjisi” kitabı bugüne kadar 2 yılda 73 baskı yapmıştır.
Namablogkamu is proudly powered by Blogger.com | Template by o-om.com | Power by blogtemplate4u.com