21 Ocak 2009 Çarşamba

Hepatit C'den Nasıl Kurtuldum

. 21 Ocak 2009 Çarşamba

Hala bana bile hayal gibi geliyor. Fakat bu zor ve pahalı tedavi gerektiren hastalıktan kurtuldum.(Hepatit Hakkındaki tüm Bilgiler yazının devamında...)





Hikayem, Haziran 2007 tarihinde benim tiroid bezime baktırmak için KIZILAY hastanesine gitmemle başladı. Uzun zamandır içimde Hepatit testi yaptırma konusunda bir istek vardı. Doktordan rica ettim, test formunda ANTİ HCV’yi de işaretledi. Ben rahatım! Bana göre nasıl olsa hiçbir şey çıkmaz!
Ama öyle olmadı
Birkaç gün sonra test sonuçlarını aldığımda büyük bir süprizle karşılaştım: ANTİ HCV pozitifti.


Tam o günlerde de bir sene önce radyoda dinlediğim Maranki Hoca’nın sitesini “acaba bahsettiği merkez kuruldu mu?” diye sıkı takip ediyorum. Lavman kısmında bize, acısız, maliyetsiz ve son derece sağlıklı bir yöntemle çok büyük şikayetlerin iyileştirilebileceğinin müjdesini veriyordu. O sıralar hastalığın varlığından haberdar olmadığımdan, detoks+lavman uygulamasını “yapabilirsem yaparım” diyerek keyfi yaklaşıyordum fakat kucağıma bomba gibi düşen hastalıktan sonra benim için bu uygulama mecburi oldu !


İlk test sonucundan sonra, beni hemen Marmara Araştırma Hastanesi’ne gönderdiler. Oraya gidip kan vermeden önce aradaki bir haftalık zamanda detoks + lavman uygulamasını yaptım. Sonra hastaneye kan vermeye gittim. RNA testi yapılacaktı.


20 gün test sonuçlarını, büyük bir endişe ve üzüntüyle bekledim. Bu zaman aralığında da sürekli Maranki Hoca’nın sitesini okuyordum. Ben onun yöntemiyle iyileşeceğime inanıyordum ama %20’lik bir payla da kendimi bu hastalıktan dolayı değişmesi muhtemel bir hayata hazırlamaya çalışıyordum.
Bu tip hastalıklarda insanı paniğe sürükleyen ilk şey, bilmemek. Yani bu hastalık nasıl sonuçlar doğurur, yaşantım nasıl değişir, tedavisi olur mu olmaz mı, başkasına bulaşır mı bulaşmaz mı, maddi olarak çok zorlar mı vs. bir sürü soruyla beraber bilinmezliklerin karanlığında yuvarlanıyorsunuz. Moraliniz çok bozuluyor ve doğal olarak bol bol ağlıyorsunuz.
Çok şükür ki ben, ağlamanın ötesinde bir uygulama yapmış olmanın da rahatlığını yaşıyordum.
Bu test sonucunu bekleme dönemimde, hastalığın detaylarını öğrenmeye çalışıyordum. Tüm süreç boyunca bu hastalıktan, aileme ve arkadaş çevremden kimseye bahsetmedim. Bunun sebebi de belki sessizce atlatacağım bir hastalık yüzünden onları üzmek, tedirgin etmek istemememdi.(Bu arada eklemek isterim ki Hepatit C’nin çok bariz belirtileri yok. Yani o belirtilerle başka bir hastalık olduğu da düşünülebilir. Yıllarca sinsice vücutta kalabiliyor. Takip edilmezse aniden karaciğer hastalıklarıyla karşılaşılıyor. Ayrıca tedavi masrafları çok yüksek.)


Evet, 20 gün dolmuştu ve ben yine hastane yollarındaydım. Pozitif mi negatif mi ? Bu iki işaret, şimdi hayatımın dönüm noktasıydı.
Çekinerek ve heyecanla testlerin dağıtıldığı bölüme yaklaştım.
Ve test sonucu elimdeydi :
HCV - RNA NEGATİF


Hemen doktora götürdüm. “İyi, atlatmışsın. Virüs pasifize olmuş. Yalnız 15 gün sonra tekrar ANTİ HCV’ye bakalım” dedi.


15 gün sonra Kızılay’da (sonuç NEGATİF) , 1 ay sonra da tekrar Marmara Hastanesin’de (bu testte ne negatif ne pozitif çıktı. Makine ölçememiş dediler) iki ayrı test yaptırdım.


Doktora götürdüm. İunları söyledi :”Bunun üstünde durmana gerek yok. Vücut virüse karşı antikor üretmiş. Belki 1 sene sonra tekrar test yaptırabilirsin.”


Artık doktor beni ciddiye almıyordu. Çünkü ortada ciddi bir hastalık yoktu :)
Ağlayarak ayrıldığım hastaneden gülerek ayrıldım ve keyifle evime geldim.
Ahmet Maranki ve değerli eşi Elmas Maranki’ye içimden minnettardım. Çok büyük teşekkür ve dua ile andım.
Daha sonra TÜYAP kitap fuarında, bizzat kendilerine yaşadıklarımı anlatıp teşekkürlerimi iletme fırsatı yakaladım.


Onlar sayesinde kim bilir daha nice insanların hastalıkları şifaya dönecek. Bir ay sonra açılacak olan “Sağlık Yaşam Merkezi”ni de dört gözle bekliyoruz.
*
Bir hayat düşünün sevdiklerinizle, sevdiğiniz şeyleri yaparak keyifli yaşamak; bir hayat düşünün hastane kuyruklarında - belki aşağılanmalarla- doktorların iki dudağının arasına hapis olmak !

Ben öncelikle yüce Allahım’a daha sonra da vesile olan çok değerli Ahmet Hocamıza ve değerli eşine tekrar şükranlarımı sunuyorum.


Böyle olumlu tecrübe yaşayan arkadaşlarımızı da sitede paylaşmaya davet ediyorum.
zaman: 14:02 0 yorum
Etiketler: Hepatit C'den Nasıl Kurtuldum

0 yorum:

:)) ;)) ;;) :D ;) :p :(( :) :( :X =(( :-o :-/ :-* :| 8-} :)] ~x( :-t b-( :-L x( =))

Yorum Gönder

 

Zirve100 Site ekle
oyun komedi sohbet siteleri

Ahmet MARANKİ Kimdir?

Ahmet MARANKİ Kimdir?
Ahmet Maranki 1956 yılında İnebolu'da doğdu. Liseyi İstanbul'da bitiren yazar ilk önce Tütün Eksperleri Yüksek Okulu’nu bitirip 1976 yılında stajını tamamlayarak devlet görevine başladı. Sırasıyla 1981 yılında İstanbul Üniversitesi T. Endüstri Mühendisliği’ni, 1986 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Siyaset Bölümünde ‘master’ını, 1990 yılında aynı bölümün Sosyal Siyaset Çalışma Ekonomisi Endüstri İlişkileri alanında doktorasını tamamladı. 1991 yılında ABD'de mesleki alanda mahalli idareler, sosyal güvenlik sistemleri ve tarım alanında doktora üstü bilimsel çalışma ve araştırmalarda bulundu. 1993 yılında SSCB'nin yıkılmasıyla Azerbaycan devletinin talebi üzerine, T.C. adına görev yaptığı ilgili birimin baş uzmanı olarak araştırmalar yapmak ve üniversitelerde ders vermek üzere görevlendirildi. T.C. adına Azerbaycan Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BMT) U.N.D.P, UNV birimlerinin kalkınma programları çerçevesinde devlet ve özel üniversitelerinin planlı ekonomiden pazar ekonomisine geçişleriyle ilgili "Principles Marketing", International Economic Organization", "International Marketing", "Islam Economy Relation" ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında "University Lecturer" unvanıyla "Specialist" olarak diplomatik statüde görev yapan yazar, Azerbaycan Millî Meclisi’nde danışmanlık yapmış olup, bu çalışmalarını "Türkiye Azerbaycan Haricî İktisâdî Alakaları" , "Agent Mukaveleleri" adlı kitaplarıyla yayınlamıştır. Ahmet Maranki yaptığı bu ve burada kaydedilmeyen çalışmalarıyla 1998 yılında Azerbaycan’da "Yılın En Başarılı Yabancı Bilim Adamı" seçilmiştir. BMT'nin Unesco ve Avrupa Birliği nezdinde kurularak faaliyet gösteren IPA-International Personel Academy'de görev yapan yazar; yaptığı bu ilmî çalışmalar, hazırlanan ders programları ve bunların uygulanması, yayınlanan kitaplar ile ilmi şura kararıyla "Univesity Lecturer" göreviyle "Economy" alanında profesör unvanı alarak ‘Ateste’ edilen tek T.C. vatandaşıdır. Kafkasya ve Azerbaycan’da kaldığı bu sürede yazar, SSCB'nin çağdaş dünyaca bilinmeyen yönleriyle ilgili stratejik ve kozmik araştırma merkezlerinde eğitimde bulunarak ekstrasens ve bioenerjist unvanını almıştır. Yazar eserlerinde de görüleceği gibi T.C.’deki devlet görevi sırasında meslekî çalışmaları yanında, 1987'de Ortadoğu'daki İran-Irak Savaşı sırasında Musul-Kerkük bölgesinde Türkmenlerle ve Suudi Arabistan’da İslam konferansıyla ilgili, 1990 yılında Balkanlarda ve Bulgaristan'daki Türklere uygulanan asimilasyon ve tehcirle ilgili, 1991 yılında ABD'de Müslüman-Kızılderililerle ilgili, 1993'ten günümüze kadar da Kafkaslardaki Türkler ve bilhassa Azerbaycan’la ilgili çeşitli kuruluşlarla işbirliği içinde görev yapmıştır. Bu çalışmalarını ulusal ve uluslararası yazılı ve görsel medyada 55 adet tebliğ, 10 adet ders ve sosyal muhtevalı kitap ve "strateji" adıyla yayınlanan makaleleriyle kamuyla paylaşmıştır.Pek çok bilimsel araştırmanın öncülüğünü yapan ve Rusya-Avusturya-Azerbaycan -Türkiye'nin bilim adamlarından oluşarak 1990 yılında kurulan "Bilim ve Buluş Adamları Derneği'nin genel sekreterliğini de yürüten yazar, halen Türkiye’nin AB'ye girme sürecinde AB stratejilerinin hazırlanmasıyla ilgili olarak Hollanda Amsterdam'da "Türkiye Hollanda Vakfı"nı ve bu kitabın konuların bilimsel olarak araştırmalarının yapıldığı "The Institute for Cross Cultural Health" adlı enstitünün başkanlığını yürütmektedir. BMT Asya-Pasifik ve Avrupa Başkanı Setsuka Yamazaki tarafından başka projelerde uzman olarak çalışmak üzere davet edilen yazar, Türkiye'de kalarak bu necip millete hizmeti ön planda tutmuştur. 1969 yılından beri sporla yakından ilgilenen yazar, kara kemer, judo, tekvando, şhiatsu hocası olarak halen Güreş İhtisas Kulübü’nde Türk sporuna hizmet vermektedir. Dünyada ve Türkiye'de sosyal ve stratejik pek çok vakıf, dernek, düşünce kulüpleri vs. gibi NGO'larda (Sivil Toplum Kuruluşu) faaliyet gösteren yazar evli ve 3 çocuk babası olup İngilizce, Arapça, Rusça, Azerice, Osmanlıca bilmektedir. Prof. Dr. Ahmet Maranki’nin 5 ayrı sahada 54 adet yayınlanmış eseri bulunmakta olup, yazarımızın son eseri “Kozmik Bilim ve Bilinçle Yaşam Enerjisi” kitabı bugüne kadar 2 yılda 73 baskı yapmıştır.
Namablogkamu is proudly powered by Blogger.com | Template by o-om.com | Power by blogtemplate4u.com